Yıllara geri dönmek gerekirse özellikle 80 ve 90’lı yıllar Kıbrıs’ta çok farklıydı. Çok güzel ve eğlenceli yıllardı belki de biz çocuktuk o açıdan da baktığımızda belki çok daha farklı olarak değerlendirmekteyim. Her taraf yemyeşildi o yıllar Boğaz’dan taki ciklosa kadar yemyeşil yeşil ada hele hele ciklostan ağağı inerken doğa harikası bir tablo gibiydi. Çok aşırı araba da yoktu tek şerit yollar içerisinde az da olsa bir trafik ile ilerlerdik. Mesafeler çok kısa idi yollarda çok oyalanmazdık bile. O dönemlerde nüfus olarakta daha az olduğumuzdan dolayı işler hızlı bir biçimde yürümekteydi. Herkes herkesi tanırdı. Bisiklet sürenler, yürüyüş yapanlar selam vermekten elleri yorulurdu. Hele hele Ercan Havalimanı’nın balkonunda uçağın gelişini beklerken ve havada görüldüğünde o inişi tarif edilemez bir anı olarak içimde hep kalmıştır. Yeşilliğin içinde kaybolduğumuz hey gidi yıllar hey.

Marka olmuş kebapçılarımız, sandüviççilerimiz, restoranlarımız, pastanelerimiz ve daha birçok yerler yavaş yavaş kapanıp sessizliğe bürünmüş durumda hepsi yavaş yavaş ahirete doğru göç ediyor. Ah o bayram yerleri, panayırlar cıvıl cıvıl olan o yollar ve sokaklar artık kendi başına kalmış sessizlik içerisinde suskun duruyor. Futbol maçlarındaki o heyecanlar, o kalabalıklar içerisinde oturacak yerler bile yoktu ve evden sandalye getirirdik. Fastfood çok azdı herşeyi kendimiz yapmak zorundaydık ama genel olarak halkta mevcut durumdan şikayetçi değildi. Ekonomik çarklar bir şekilde dönmekteydi herkes mutlu ve bu da heryere yansımış durumdaydı. Birbirine yardımcı olan, kenetlenmiş ve birlikte hareket eden arkadaşlıklar , dostluklar ve mücadeleler vardı o zamanlar.

Milenyum 2000’li yıl geldiğinde artık yeni z kuşağı ile de birlikte bir dönemin değişimi ile birlikte, 2013 yılı alfa kuşağı artık teknoloji hayatımıza girerken, en önemli yıl olan ve paradikma kırılması yaşanan dünyadaki yeni bir başlangıç yılı olan 2020 yılına merhaba dedik. Dünya artık hem nüfus bakımından hem tüketim bakımından sıkıntıya girmiş durumdadır. Bu kadar ağır bir tablo artık manuel ve analog olarak işleyemeyecek duruma gelmiştir. Kaynaklar çok kıt ve sınırlı bundan dolayı iyi yönetilmelidir. Yeşil ekonomi süreçleri ve dijitalizasyon ön plana çıkmış durumdadır. Artık ülkeler büyüme uğruna doğayı tahrip etmeyi bırakmayı geç de olsa büyük veballer ödeyerek anlamıştır. Dünya bizi tanımasa da ki ben ambargolara inanmıyorum, dijital teknoloj ile artık her yere saniyeler içerisinde ulaşmak kolay ve dünya küçülmüş durumda bundan dolayı artık her türlü girişimi yapabilecek durumdayız; sınırımız artık coğrafi değil, sadece bizim hayallerimiz ile sınırlıdır.

Evet zaman değişti dünya dönüyor. İlk başta dediğim gibi yola çıktığınızda, yol size görünür; yeni yeni ufuklara açılmak üzere tekerlekler döner. Farklı bir yeni normal ile artık kendimizi geliştirmeliyiz. Endüstri 5.0, dijital yapay zeka ve büyük veriler ile artık dünya daha da hızlı dönmeye başladı. Gelecek çok hızlı gelecektir. Buna hazırlıklı olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Bir kırk yıl geçti ve bir kırk yıl daha geçmeden artık hergün yavaş yada hızlı farketmez adım atmamız gerekmektedir. Durduğumuz anda kendimizi soyut bir dünyanın içerisinde bulacağız.

Pademi süreci dünyada büyük izler yaratmıştır ve insanoğlunun bir virüs karşısında ne kadar aciz olduğunu ortaya çıkarmıştır. Gelişmiş ve teknolojik bakımdan ileride olan ülkeler bile seyretmiştir. Hani herşeyi yapar ve bilirlerdi? hani her türlü teknolojileri vardı? Hız ve bilim önemli ve gelecek 50 yıllık süreçte dünya çok daha hızlı bir şekilde dönecektir.

Evet, artık yola çıktık ve yolun varacağı yer bellidir. Dijital bir dünya, yapay zeka ve endüstri 5.0, bunun yanında insan 2.0 ve dijital dünya vatandaşlığı süreçleri başlamış durumdadır. Teknoloji ilerledikçe sosyolaji de değişecektir. Dünya artık baştan yazılıyor.