SORUN NE?

09 MART 2 dakika, 18 saniye 2 dakika, 18 saniye.

Hayatımız boyunca tabiatımız gereği hep bir şeylerin peşindeyizdir, hep bir şeyler ararız. Aradığımız şeyin ne olduğunu bilmeden yaparız bunu üstelik. Gerçekten aramaya değer tek şeyi gözden kaçırırız bu süreçte. Hatta o kadar ki çoğumuz bu şeyin ne olduğunu fark edemeden yaşamına veda ediyor. Bu şeyin önemini kavrayamıyoruz gündelik koşuşturmalarımızda. Nasıl kavrayalım ki zaten? Kimse kendini dinlemeye vakit ayırmıyor ki. Hatta bırakın vakit ayırmayı bunu gerekli bile görmüyor. Ne mutlu kendiyle zaman geçirmeyi gereksiz görmeyenlere.

Gelelim bu bahsettiğim şeyin ne olduğuna. Aslında biraz ipucu verdim sayılır. Cevabı uzaklarda aramaya gerek yok. Yaşamımızda asıl önemli olan bizizdir. Hepimiz kendi hikayemizin başrolü değil miyiz? Hayatı kendi bakışımızla algılar ve bu yönde devam ettiririz. Bazılarımız kendi seçimlerimizden pişman oluruz, bu seçimin bize göre olmadığını fark ederiz, geri dönmek için yollar ararız ve bu bizi umutsuzluğa, derin bir boşluğa sürükler. Peki, kendi yolumuzu kendimiz seçtiğimiz halde neden pişman oluruz? Bu seçimleri kendi mutluluğumuz için yapmadık mı? Öyleyse sorun ne? Sorun kendimizi tanımamamız. Çoğunuz itiraz edecek, kabullenmeyecek biliyorum ama sorun tam da bu. Kendimizi tanıdığımızı sanıyoruz. Çevremizdekilerin seslerini kendi sesimiz sanıyoruz. Hatta bazen bile bile kendi sesimizi duymazdan geliyoruz. Belki de böylesi işimize geliyor. Ya da kendi isteklerimiz çevremizdekilere uymuyor ve bu yüzden istediğimiz şeyleri gerçekleştirmeye cesaret edemiyoruz. Hata yapmaktan korkuyoruz, insanlar bizim hakkımızda kötü düşünür, arkadaşlarım benimle dalga geçer, annem babam bana kızar, öğretmenim beni azarlar, arkadaşlarım benimle alay eder, küçük düşerim… Böyle onlarca sebebimiz var kendi sesimizi duymadan gelmek için. Bu yüzden kendi yolumuzdan gitmek yerine toplumun geneli ne isterse o yola yöneliyoruz. Böylesi daha kolay. Sonuçta kendi konfor alanımızdan çıkmayıp koyun gibi kim ne yaparsa peşinden gitmek varken neden karşı çıkıp tüm zorlulara rağmen KENDİ HAYATIMIZI istediğimiz gibi yaşayalım ki.

Başkalarının fikirlerini, düşüncelerini tıpkı bir elbise gibi üzerimize giyiyoruz ve çoğumuz hayatını bu elbiseyle tamamlıyor. Kendimiz olmak istiyorsak bu elbiseden kurtulmalıyız. Bunu yaptığımız an kendimizi ortaya çıkarırız, kendimiz oluruz. Zaten olması gereken de budur. Bırakalım her kuş kendi gökyüzünde özgürce uçsun.

HASAN ÇAĞLAR

Harika... Ağzınıza sağlık.

09 MAR 2021

İBRAHIM BAŞEĞMEZ

Herkesin okuması gereken bir yazı. Mutlaka.

09 MAR 2021