“Slm, Tmm, Tsk, Abv”

17 HAZİRAN 1 dakika, 31 saniye 1 dakika, 31 saniye.

Bilirsiniz, eğer bir milletin düşüncesine müdahâle etmek isterseniz önce onun diline müdahâle edin. Örneğin “Selâm” yerine “Slm”; “Teşekkür ederim” yerine “Tsk”; “Lütfen” yerine “Ltf”; “Tamam” yerine “Tmm” veya “Allah belanı versin” yerine de “Abv” kullanan milyonlarca genç var yazık. Kestimeden yaza yaza kestirme bir toplum olduk maalesef. Duygu ve düşünce ifâdesinde “Kapat gözlerini kimse görmesin, yalnız benim için bak yeşil yeşil” yerine “Kafama sıkar giderim”li şarkılar recvaçta bildik türkçe rap, hip hop falan filân.

Rahmetli TC eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1993 yılında yaptığı ölümünden/öldürülüşünden önceki en son konuşmasında, “Bir ülkenin refah ve gelişmişliği için üç zemin var. Bunlar; İfâde etme hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ve teşebbüs hürriyetidir” diyerek konuyu özetlemişti.

İşte, yukarıdaki hürriyet zeminlerinin aktörü de bir milletin dilidir. E spor dili konusunda son durum ne? Spor konusunda da gerek elektronik, gerekse yazılı basında yazılan köşe yazıları ve yorumlarda, Özal’ın da bahsettiği gibi ifâde, vicdan ve teşebbüs ile ilgili hürriyetler zaman zaman baskı altına alınabiliyor.

Bununla birlikte artık yeni medya var; Karşılıklı olarak sportif dilekler, istekler, şikayetler veya tehditler hiç bitmek bilmiyor. “Elinden geleni ardına koyma”, “Allah belanı versin (abv)”ni yazan veya mesaj alanlar da var. Bunlar kesmez; Tehdit çerçevesinde “Ben seni bulurum” filân merkezli bir hayli atarlı yazışmalara da tanıklık etmeye başladık. E ne de olsa Youtube ve Netflix üzerinden sağlam racon kesen mafya filimlerinin müptelâsı olduk ne hoş. Atarlanmaya devam...