Lirikler vs. Ritimler

11 ŞUBAT 1 dakika, 49 saniye 1 dakika, 49 saniye.

Dünya üzerinde yazılmış belki milyonlarca şarkı var. Hepsinin anlatmak istediği şey aslında birkaç konudan ibaret. Hepsinin yazıldığı yer, ilk söylendiği yer, bestelendiği yer ve kültürler farklı olsa da bir şekilde müziğinde etkisiyle, her ne kadar yabancı kökenli bir kültürde olsa bir şekilde yakalıyor bizi.

Ama benim bahsetmek istediğim bu şarkılarla ilgili başka bir konu var.

Tüm bu curcunanın içinde, devasa orkestralarla yapılmış bestelere, büyük bütçelerle çekilmiş kliplere, oturduğumuz yerde bizi kıpırdatan ritimlere rağmen, bir şarkıyı gerçek bir şarkı, gerçek bir sanat eseri yapan o şarkının sadece sözleridir. Herhangi bir şarkıdan; sözlerini çekip alırsan geriye sadece gürültü kalır. Duygusuz bir takım seslerden ibaret olur her şey. Sadece sesler duyarak nasıl bir duygu hissi yaşayabilirsin ki? Ya da sadece müzikten ibaret bir esere hislerini mükemmel anlatabilen sözler eklerseniz gerçek bir duygu oluşumunu yakalayabilirsiniz.

Ama yine de o sözlerde saklı olan duygular sadece yazan kişiye aittir. Hatta sözleri yazan ve icra eden kişi farklı olduğunda bile, şarkıyı söyleyen dahi aslında gerçek hislere erişemez. O sadece yazarının ya da şairinin hisleridir. Ne kadar aynı şeyleri yaşamış olsan da asla onun gibi hissedemezsin. Onun kadar üzülemez, onun kadar umutlanamaz, sevinemez ya da özleyemezsin.

Nasıl bilebilirsin ki; Cemal Şafi "Ya evde yoksan." derken ne hissediyordu?

Cihan Mürtezaoğlu'nun Silahlı Kız'ında bahsedilen silah aslında nedir?

Nadir Göktürk'ün anlatmaya çalıştığı Eksik Bir şey gerçekten var mı?

Yunus Özyavuz “ Saygın senin orospun olsun, kaygım benim aşkım.” dizelerini yazarken, bu dizeleri yazdırabilecek, ne tür tecrübeleri yaşadı. Bunların hiç birini maalesef tahmin bile edemeyiz.

Bu zamana kadar severek dinlediğiniz tüm şarkıları ve bundan sonra çalma listenize ekleyeceğiniz tüm şarkılar artık size daha anlamlı gelecektir diye düşünüyorum. 

PRIMA DONNA

"Hiçbir şey özgün değildir.
Esin veren ya da hayal gücünü tetikleyen her şeyden çalabilirsiniz.
Sadece doğrudan ruhunuza hitap eden şeylerden çalın.
Bunu yaparsanız hırsızlığınız özgün olacaktır."
― Jim Jarmusch

07 MAY 2021

HASAN ÇAĞLAR

Çok yararlı bir tartışma oldu ben çok bilgilendim. Ama söylemeden edemem Farid Farjad kırmızı çizgim :))

11 ŞUB 2021 İbrahim BaşeğmezMustafa Boylu Emre GürsesMurat Doğan

YEŞIM GÖKTEPE

Bende severim Farid Farjad i

30 NİS 2021

MUSTAFA BOYLU

Haklı olabilirsin ama; ben kendi düşüncelerimi yazdım yalnızca. Ayrıca verdiğin; örneklerin ikisi de beni hiç etkilemedi (duygu olarak) çünkü; ne o sözler yazılırken oradaydım ne de o müzik yaratılırken. O yüzden o anda ortaya çıkan sıfır, tertemiz, hiç kullanılmamış duyguların hiçbirini yaşayamayız, hissedemeyiz. O örnekleri ne kadar dinlersen dinle; o eserin sahibinin ilk duygularını asla hissedemeyeceksin. Evet sende bir takım duygular oluşturabilir ama bunlar asla o sanatçının duygularıyla aynı olamayacak.

11 ŞUB 2021 İbrahim BaşeğmezEmre GürsesMustafa Boylu Murat Doğan

MURAT DOĞAN

Örnekler... Adı üstünde örnek sadece. Seni etkilememesi normal, çünkü sen kendi yaptığın müziklerden hariç hiçbir müziğin duygusunu anlamayacakmışsın nasıl olsa. Farid Farjad gibi bir keman virtüözünün konuşmasına gerek yok. Kemanı konuşuyor zaten. Hissetmemen üzücü.

11 ŞUB 2021 Mustafa Boylu Kübra boylu Yeşim Göktepe

EMRE GÜRSES

Murat abi '' etkilenmek '' kelimesini biraz derinlemesine düşünmemiz gerekiyor bence . Yani etkilenmek veya etkilenmemek değil aslında mesele. Farid Farjad kemanının konuşmasını günlerce dinleyeyim , hiçbir zaman kendisinde yarattığı etkiyi anlayamayacağız . Örnek vermek istiyorum . Senin bütün duygularınla yazdığın bir yazıyı okumamın ötesinde seslendirmesini yapsam bile bende bıraktığı etkiyle onu seslendirebileceğim . Aynı eser ama senin yazdığın duygularla bende bıraktığı iz çok farklı . Yani etkilenmek veya etkilenmemek değil bence. Asla eser sahibinin ne şartlarda hangi duygularla ürünü çıkardığını bu sebeple anlayamayacağız . Bu güzel tartışma için çok teşekkür ederim , farklı bakış açılarınızı öğrenmek ve üstüne düşünmek çok şahane . Yüreğinize sağlık abi

11 ŞUB 2021 Murat DoğanMustafa Boylu Kübra boylu

MURAT DOĞAN

Rica ederim kardeşim ama size sadece kısmen katılabiliyorum. Her sanatçı sanatını icra ederken yaşadığı duyguyu yansıtmak ister. Kimi başarılı olur veya olamaz, kimi aktarabilir veya aktaramaz. Önemli olan bunlar değil. Anlatmak istediğiniz şeyi anlıyorum; hiç kimse sanatçının özündeki o duyguyu bilemez ama sanatçının isteği de yaşadığı duyguyu ya da vermek istediği duyguyu sanatı ile sanatseverlere verme isteğidir. Yoksa ne yapalım sanatçının özündeki hissettiği duyguyu. Bize vermek istediği duygu gerek.

11 ŞUB 2021 Emre GürsesMustafa Boylu Yeşim Göktepe

EMRE GÜRSES

Kesinlikle bu bakış açısıyla çok haklısın abi . Bu pencereden bakamadım ilk başta . Biraz geniş düşünmek lazımmış . Güzel bir kazanım oldu benim için , en güzel sevgilerle abi :))

11 ŞUB 2021 Murat DoğanMustafa Boylu

MURAT DOĞAN

Söylediklerine kısmen katılıyorum fakat şarkı dersen. Çünkü müzik ayrı, şarkı ayrıdır. Müzik, duygu ve düşünceleri tek sesli veya çok sesli bir şekilde anlatma sanatıdır. Şarkı ise; insanın çıkardığı, tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran, hoşa giden uyumlu, ezgili sesler dizisi(sözler dahil). Bunda hemfikir olalım. Müziği oluşturan asıl etmen seslerin birleşiminden oluşan ezgidir(söz yoktur).
Müzikte duygu sadece sözle verilmez. Öyle parçalar vardır, öyle enstrümanlarla çalınır ki, direk insan ruhuna nüfuz eder: Ağlatır, huzur, neşe ve mutluluk vs verir. Mesela:
https://m.youtube.com/watch?v=0IwayS5MGwo

Öyle sanatçılar vardır öyle seslere sahiptir ki kendi sesleriyle sözlü dahi olsa söylediği parçadaki duyguyu en derinden hissederiz. Mesela:
https://youtu.be/uXJTDxhnBRA

Ayrıca hepimiz biliriz; müzik, ruhun gıdasıdır. Boşa söylenmemiştir. Hatta ve hatta müzikle tedavi yöntemleri bile mevcuttur(Müzik terapisi). Yani demem o ki; evet, şarkı sözleri güzeldir, şarkıları güzel kılar. Duyguları aktarmada çok başarılıdır. Fakat bir müzik eserinin duyguyu aktarması için söze ihtiyacı yoktur.

11 ŞUB 2021 Mustafa Boylu İbrahim BaşeğmezEmre GürsesPrima Donna

EMRE GÜRSES

Asla o yazarın hissiyatına erişememek çok şahane ve meraklandırıcı . Aynı dilde yazılıyor ama farklı anlamlarda birleşiyoruz . Kaleminize sağlık , sevgiler ...

11 ŞUB 2021 Mustafa Boylu İbrahim Başeğmez