Nedir? Şu kadınların erkeklerden çektikleri, her kadının hikayesinde çoğunlukla ne yazık ki kötü baş karakter olan Er-kek-lerrrr .

Erkeklerin hikayesinde  ise çoğunlukla iyi baş karakter Ka-dın-larrrrr.

Günümüzde bunun tersi olan durumlar hiç te azımsanmayacak kadar da çok artık, neden mi? ‘’Üzüm üzüme bakarak kararır’’ demiş atalarımız. Erkeklerden kadınlara geçen kötü özellikler var ;ancak bu değişimi kaçınılmaz kılan sizler oldunuz.

Bu içinden çıkılması çok zor olan büyük bir ikilem artık,

Çoklukla ve çoğunuzun kadınlara yaşattığınız acı, zulüm ,aşağılama, hakaret, baskı ve hatta özgürlüğe vurulan kilitler altında bir yaşam bize sunduğunuz sizde olamayan ama çokta önemsediğiniz ,böbürlendiğiniz hangi adamlığın vücut bulmuş hali bu acaba? Siz nasıl oluyor da kendinizde bu hakları görüyorsunuz şaşıyorum , kanıyor tüm benliğimin iyilik pınarları ve kan gölüne dönüyor sizin ayaklarınızın altında benliğim.

Maalesef ki çoğunluğunuz kötü ; iyileriniz de yok değil elbet ama ne kadarınız işte bütün mesele de bu belki . Kendi cinsinizin iyilerinde olan ama genelinizde hiç var olmayan nelerdir? Bilmek isterdik.

Ama ben de size tahminlerde bulunacağım. Siz, siz olmadan önce size yüklenen anlamlar ve bu anlamların altında onların ağırlığından ezilmişliğinizin yansıması sizin kötülüklerinizin tezahür edişi diyorum ben bu duruma.

O kadar zayıf o kadar iç dünyanızda incinmişlikleriniz var ki sizlerinde ;aslında siz kadınların yerinde olmuş olsaydınız var ya; ya tımarhaneye düşerdiniz yada yaşamınıza kendi elinizle elveda derdiniz,

Zayıflığınızın, güçsüzlüğünüzün dışa vurumu karşımıza kadınlara zulüm olarak ortaya çıkıyor sizde, ne yazık ki.

Kendisine yetemeyecek kadar aciz olan sizlersiniz ama hala burnumdan kıl aldırmam havaları da sizde.

Kadınlar her koşulda kendine yetebiliyor ayakta kalabiliyor, siz olmasanız da ailesi ve çocukları ile varlığını alın teri ve emeğiyle sürdürebiliyor, her koşulda kendinde var olan mücadeleci ruhu koruyor ve yaşatıyor .

Ama siz sadece siz tek başınıza geçici , gelgitli hayatlarınızla oradan oraya rüzgarın önüne katılmış bir yaprak gibi savruluyorsunuz, siz bu kadar kötü olmaya devam ettiğiniz sürece bu devran böylece sürüp gidecek değişmeksizin.

Yapmayın kıymayın ne kadınlarınıza ne de kendinize reva görmeyin bu yaşanmışlıkları ;

Değer verin değer bulun, insanın tabiatının ayrılmaz parçası olan sevgiyi, sevmeyi-sevilmeyi, mutluluğu birlikte var edip yaşatalım bundan daha güzel ne olabilir ki hayatlarımızda.

Rotamız insan olmak olmalı, kadın yada erkek birbirimizi sevmek saymak, birbirimizi incitecek fiziksel ve manevi şiddetten kendimizi men ediyor olmak, birbirimiz adına empati yapmak, anlayışlı, hoşgörülü ve sevecen olmayı becerebilmek , birlikte olabilmemizin ,mutluluğu birbirimizde bulmanın ve birbirimizde yaşamanın anahtarı bu bence,

Bir olalım, biz sizde siz bizde var olarak yol alalım birbirimizde, birbirimize zulüm değil mutluluk olmaya gayret edelim ancak o zaman toplum önünde her birimiz sağlıklı ve mutlu birer birey olmaya aday olabiliriz,

Unutmayalım, kadın erkek olmadan , erkek kadın olmadan tam bir varlık gösteremez yarım kalır, paylaşılamayanlar nedir? Aramızda; sevgiyi-saygıyı –uyumu-her koşulda konuşarak anlaşmayı ,ortak noktada buluşmayı gerçekten istersek başarabiliriz bunu, yeter ki güzel şeyleri paylaşmayı gönülden ve inanarak isteyelim sevgili erkekler ve de sevgili kadınlar, ne olur sanki biraz çabalamaya bakar bunun çözümü , sevgi her şeyin ilacı değil midir? Sadece doğru ve güzel sevmeyi isteyelim her birimiz birbirimizi ,

Biz birbirimize mecburuz ama siz bizleri bu inanmışlığımızdan uzaklaştırmak için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz, yapmayın ilahi denge bizi birbirimizi tamamlayan olarak var etmiş el birliği ile bu dengeyi korumak için çaba gösterelim, mutluluğumuz birbirimizde bunu asla unutmayalım,

Birbirimiz için gerçekten seviyor ve seviliyorsak şayet ortak noktalarımızda buluşalım artık,

Her şeydeki denge ve uyumun bağlı olduğu değişmez kural ,SEN BENSİN BEN SENİM ‘dir.

Hoşçakalın can dostlar,

Yeşim GÖKTEPE