HAYALLERİMİZ ve KENDİMDEN YANA HAYALLERİM ;

13 OCAK 5 dakika, 56 saniye 5 dakika, 56 saniye.

İnsan ilk gençlik yıllarında her konu da ne de idealist oluyor.

Neredeyse yaşamı ile ilgili planladığı her konuda seçtiği meslekte, hayatına alacağı hayat arkadaşın da ,evliliğinde istedikleri , çocuğuyla ilgili beklentileri ,kendi ile ilgili yaşam beklentileri vs vs . bir çok konuda idealist oluyor ve beklentilerine dolayısıyla kendine hedefler koyuyor ; bu arada sınırlarda çizmiş oluyor kendine ve hayatına.

Beklentilerimiz neler neler oluyor da; beklentilerimizde neleri buluyor neleri bulamıyoruz. Aslında çok şeyler mi istiyoruz sanki bu yaşlarda? Ayaklarımız yerden kesilmiş gibi uçuyor muyuz isteklerimizde? Öyle mi acaba ?. Yoo ben öyle düşünüyorum bence çokta şey istemiyoruz.

Bu dönemde istediğimiz şeyler aslında ne de güzel şeyler kendimiz için, hayatımız ve mutluluğumuz için; ama tüm isteklerimizin sadece belli bir kısmı gerçekleşiyor çoğu da gerçekleşmiyor ne yazık ki.

Çevremde ki insanlardan kaçının kendileriyle ilgili kurdukları hayallerinin ne kadarı gerçekleşti ? İnanın ki çok merak ediyorum. Ben kendi duygularıma sizlerin duygularını da katarak bu konuyu irdeliyorum şu an.

Ben iyi gelir sağlayacak ve severek yapacağım bir iş, beni mutlu etmeyi isteyen bir seven ile mutlu bir aile istedim gençlik yıllarımda. Evet severek yaptığım bir işim oldu özverili ,yoğun tempoda ve çok çalıştım ;çünkü işimde aşırı idealisttim. Aşk konusu; ilk görüşte aşk olacaktı; hayatımın aşkı ve o aşkı bulduğum insanla bir ömür boyu mutlu olabildiğimiz bir hayat istedim. Oldu mu? Olmadı maalesef.

Kaçımızın hayalleri yerle yeksan oldu ? Benim oldu. Bu sorunun cevabı bence bir çoğumuz için aynı. Sahip olduğum kendime ait hayallerime ne heyecanlar katmıştım oysa ,o hayallerimin gerçekleştiğini düşündüğümde mutlu oluşları mı hatırlıyorum.

Ben kendimi o günlerde beklentilerim ve gerçekleşmesine olan inancım ile ilgili olgun sanırdım biliyor musunuz? Çünkü uçarı bir yapım olmadı hiç . Maalesef ki olgunlukla uzaktan yakından alakam yokmuş benim bugün bunun ayırdına vardım ne yazık ki. Neden olgun olmam gerekiyordu? Olgunluk tanımı bana göre kendi hayatınla ilgili doğru ve iyi kararlar vererek kendini olumsuzluklardan koruyarak arınmaktır kötülüklerden ;ayrıca kendinle ilgili gerçekten ne istediğini bilmektir de olgunluk. Kendime soruyorum şimdi neden o yaşlarda kendime olgun olmam gerektiği ile ilgili bir etiket yapıştır mışım?. O yaşlar dediğim 20 li yaşlar . Yaşanmışlıklarım yoktu ki benim olgun olayım . Çok mu büyük hayallerimiz vardı ve hayallerimiz gerçekleşmesi imkansız sınıfından mıydılar acaba? Sizce?

Ben kendi hayallerime baktığımda bana çokta büyük ve imkansız gelmiyor hayallerim. Sıradan ve gerçekleşmesi ihtimal dahilinde olan şeyler aslında şu anda düşündüğümde de gayet de  sade hayallerdi benim hayallerim ;uçuk kaçık ,zirveye yerleştirilmiş hayaller değildiler ; dimi?

Ama gerçekleşti mi? HAYIR.

O günlere ait heyecanlarımın ,beklentilerimin hiçbiri yok şu an; o heyecanların, duyguların, düşüncelerin yerinde yeller esiyor.

Hayal ettik, İstedik, çabaladık ,mücadele ettik, sabır ettik ol –ma -dı , olamadı. Sebep? Bilmiyorum bende gerçekten; bende kendime soruyorum neden Yeşim olmadı diye?

Suç.

Suç kimde? Cevabım yok bu soruya dedim noktayı da koymuştum hatta a ama döndüm tekrar bu satıra ve aşağıdaki satırları yazarken sorunun cevabını buldum.

Ben mi? Bilmem

Hayat mı? Bilmem.

Ne peki? İnsanlar .

İnsanlar bizim hayallerimizin içine……

Gençliğimde ki hayallerimi kaybettim. Az bir kısmı gerçekleşti hayallerimin ama heyecanlarımın voltu düştü. Şimdiki hayallerim için gençliğimdeki enerjiyi hissedemiyorum bu yaşımda; çünkü insanlardan yana kırgınlıklarım çok ,ruhum üzgün, yüreğim dağlanmış, yorgunum ,kanadı kırık bir kuş gibiyim artık.

Hayallerime uçmaya mecalim ,dermanım yok. Yarım kaldı hayallerim ;ve nihayetinde gönlüm yaralı işte.

Şu an başka hayallerim var mı? Var evet.

Gerçekleşecek mi? Bilmiyorum ama ümit ediyorum, belki .

Sadece yeniden başlama gücünü kendimde tekrar bulmak istiyorum .

Kaldığım yerden tekrar yeni hayallerimle yol almak istiyorum ama ; aması var işte.

Sonra biri çıkıyor karşına duygu ve düşüncelerini paylaşıyorsun onunla ve o sana birçok şey söylüyor senin yaşanmışlıklarını, kaybettiklerini, vazgeçtiklerini bilmeden sende o yok -bu var, onda iyisin -bunda kötüsün , burada yeterli-burada yetersizsin vs. diye eleştiriyor seni.

Heyy dur bakalım orada; bu hakkı kendinde nereden buluyorsun ? Benim kalp kırıklarımı, hâlâ kanayan yaralarımı, yanan kül olan duygularımı, bazıları biten bazıları azalan heyecanlarımı, gerçekleşmiş -gerçekleşmemiş hayallerimi bilmeden konuşamazsın; çünkü senin bana konuşman için senin beni bilmen ve beni yaşaman gerek.

İç dünyamız dengede olmalı derler mutluluk ve huzur için ; hadi bakalım kaçımızın iç dünyası dengede olabilir bu durumda.

Şu isteğin var, şu isteğin yok , şu heyecanın var ,bu heyecanın yok denirken bende soruyorum neden yok biliyor musun ? Birilerinin birilerine yaşattıkları yüzünden ,yaptığı yanlışlar yüzünden yok ; o yok olanlar.

‘’VAR’’lar ve ’’YOK’’ lar bizi biz yapıyor ama bizi aynı zamanda yarım yapıyor, eksik kalıyoruz nihayetinde ve eninde sonunda içinde bulunduğumuz durum ‘’hayaller Paris yaşantımız da elde kalanlar’’ olarak beklenen sona doğru yol alıyoruz .

Bu yolda durmaksızın ilerlerken ne ümidimizi kaybedelim ne de hayallerimizden vazgeçelim; çünkü hayallerimiz bizim yaşama tutunmamız da ki belirleyici sebeplerimizdirler.

Yazarın dediği gibi ’’ Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun. Montaigne’’

Hayallerimiz hayatla bağımızın canlı ve aktif kalmasını sağlar; hayal kırıklıklarımız olsa dahi asla hayal kurmaktan vazgeçmeyelim. Hayallerimize sıkı sıkıya sarılalım ve onları gerçekleştirmek için gereken bütün çabayı gösterelim; başka bir seçeneğimiz yok ,çünkü bizi biz yapan ve mutluluğa ulaştıran yollardan biriside hayallerimiz ve onların ne kadarının gerçekleştiğidir.

Çünkü; ‘’ Gerçekleşen Hayallerimiz Kadar Varız ,Gerçekleşmeyen Hayallerimiz Kadar da Yokuz’’ yaşam yolculuğumuzda;

‘’Bir varmış ama bir yokmuş da’’ hayallerimiz gibi yaşamımızdaki her şey değil mi ?

Acısı-tatlısıyla,varıyla-yoğuyla sadece yaşamak kalıyor bize ; sadece yaşamak .

Hoşça kalın,

Sevgiyle kalın, can dostlar

Yeşim Göktepe