Futbolun çileği

30 HAZİRAN 2 dakika, 19 saniye 2 dakika, 19 saniye.

Gölgede ve güneşte futbol oyunu bir yana, Liverpool efsanesi Bill Shankly bir söyleşide; “Futbol asla bir ölüm kalım meselesi değildir. Daha ötede bir değerdir” demişti. İşte, bugünkü yazımız da bu ideolojinin en ateşli derbileri hakkında. Derbi tanımı içerisinde “aynı şehrin iki takımını ilgilendiren müsabaka”dan bahsedilir ama El Clasico (Real Madrid ve Barcelona) ve Superclasico (Boca Juniors ve River Plate) sayesinde, ‘ulusal derbiler’den bahsedilir oldu. E tabii endüstriyel futbolu bu da kesmedi ve önce Şampiyonlar Ligi’ni, sonra da UEFA Avrupa Ligi’ni çaktılar ekranlara. Burada ‘küresel derbiler’ de (Manchester United – Bayern Munich) var artık. Derbilerin hikâyesi mi? İskoçya Glasgow’daki katolik papazlar Celtic’i kurmuş. Rangers’i ise protestanlar örgütlemiş. Alın size ‘din derbisi’… Arjantin’nin Boca Juniors ve River Plate’i mi? Birini fakir İtalyan göçmenler kurdu, diğerini ise öz be öz Arjantinliler. Alın size ‘ırk derbisi’… İtalya’nın Roma derbisi; Lazio (faşist) ve Roma (liberal demokrat) arasında oynanıyor. Alın size ‘ideoloji derbisi’… Yine İtalya’nın Milano’su; Bir’tarafta Inter (işçi sınıfı), diğer bi’tarafta ise Milan (asiller). Alın size ‘sınıf derbisi’… Romanya’nın Bükreş’i; Steau (asker) ve Dinamo (polis) derbisi. Alın size ‘derin devlet derbisi’... İspanyolların ulusal derbisi Real ve Barça’nın hikâyesini artık Sağır Sultan biliyor. Ya İngiltere’nin Londra derbisine ne demeli? Chelsea (asiller), Arsenal (cephanelik işçileri) ve Tottenham (Shakespeare karakterinden esinlenerek ona Harry Hotspur diye çağrılan bölge bebesi ve arkadaşlarının takımı) üçgeninde ha’bire vuruşmaca. Millwall – West Ham United derbisi mi? Maçtan bir saat önce taraftarlar önceden tespit edilmiş bir alanda kavgaya başlar ve ‘illâ ki birileri ölmeli’ modunda devam eden kavgalarıyla devam eden bir çekişmedir bu derbi. Sonrasında da haydi maça yara bere içinde. E komşuda neler var? Onlarda da ulusalcı kesimin desteklediği Omonia ile Enosisçi faşistlerinin desteklediği Apoel Kulübü var. Türkiye’de durum ne? Özellikle Fenerbahçe-Galatasaray maç günü o gün ülkede hayat durur ama maalesef bir hikâyesi yok. Bunun yanında Orta Anadolu’da oynanan Sivasspor-Kayserispor maçlarında da büyük rekabet vardır ve de kötü bir hikâyesi var. Hatta 17 Eylül 1967’de Kayseri de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında çıkan olaylar sonucu 38’i Sivassporlu toplam 40 kişi öldü ve kişi 600 yaralandı yazık. Ya ülkemizde durum ne? Doğan –Ocak, Çetinkaya-Yenicami ve Baf-Binatlı derbilerimiz de başka haftaya kısmetse. Derbi tadında hade hayırlı traşlar.