Dostlar Seni Hatırladı Âşık Veysel

21 MART 2 dakika, 43 saniye 2 dakika, 43 saniye.

'' Ben giderim adım kalır

Dostlar beni hatırlasın...''

Aşık Veysel, 1894 yılında bir güz günü doğmuş. Çağının ve ne yazık günümüzün pek çok köy çocuğu gibi, köyünün yakınındaki bir merada anasının süt sağmaya gidişinde, yol üstünde. Doktorsuz, ebesiz. Yedi yaşında çiçek salgınında bir gözünü, köy koşullarının getirdiği kazalardan birinde de öbür gözünü yitirmiş. 

Aşık Veysel, görme fiilini kavramak anlamında kullanır. Bir gerçeği kavramaksa elbette yalnızca göz oranıyla olamaz. Buna düşünce gücü gerekir. Düşünce gücünü kimi zaman evrenin en yüce gözüyle birleştirir:

'Bu alemi gören sensin/ Yok gözünde perde senin'. Kimi zaman kendi yaşama aşkını, dünyayı kavrayışını bu gücün olağanüstülüğüyle açıklar: 'Saklarım gözümde güzelliğini/ Her neye bakarsam sen varsan orada'. Veysel'in 'görmek' fiilini, kavramak, düşünmek olarak yorumlamak şiirine ayrı bir derinlik getirecektir.

Dalgın dalgın seyreyledim alemi

Renkler ne çiçekler ne koku ne

Bir arama yaptım kendi kafamı

Görünen ne gösteren ne görgü ne

Çeşitli irenkler türlü görüşler

Hayal midir rüya mıdır bu işler

Tatlı muhabbetler güzel sevişler

Güzellik ne sevda nedir sevgi ne

Göz ile görülmez duyulan sesler

Nerden uyanıyor bizdeki hisler

Şekilsiz gölgesiz canlar nefesler

Duyulan ne duyuran ne duygu ne

Kimse bilmez dünya nasıl kurulmuş

Her cisime birer zerre verilmiş

Cümle varlık bir kuvvetten var olmuş

Gelen ne giden ne yol ne yolcu ne

Herkese gizlidir bu sırr-ı hikmet

Her nesnede vardır bir türlü ibret

Veysel'i söyletir bir büyük kuvvet

Söyleyen ne söyleten ne tanrı ne?

Veysel'in görme engelinden yakınması, bir gönül şiirinde dile gelir. Dünyayı, dünya düzenini kavramak ne yazık sevdiğine kavuşmaya yetmemekte ya da kadınının kendisini bırakmasını engellememektedir. Veysel ilk evliliğinde yaşadığı aldatılıp bırakılmanın acısını, belki bunda durumunun payını düşünerek yine de ince ve acı bir alayla dile getirir. Sevdiğine sözle sazla ulaşabilecektir. Onlar yoluyla etkileyebilecektir. Son dizelerinde iç çekişi duyulur: 'Kuş olsan da kurtulmazdın elimden/ Eğer görse idim göz ile seni.' Ancak Veysel'in bu iç çekişi bir başka şiirinde alaycı bir nitelik kazanıverecektir: 'Bir kız ile karşılaştım/ Göz aldatan bir sinama/ Gözlerine baktım geçtim bende oldum bir sinama/.../Bir an evvel geçen halım/ Gözümden kaçtı maralım/ Felek çeviriyor filim/ İşte büyük bir sinama.'

Uzun ince bir yoldayım , gidiyorum gündüz gece.

Sazı ve sözüyle gönüllerde yer edinen Âşık Veysel'i vefatının yıl dönümünde rahmetle anıyoruz.

(evrenselnet)