Çipli karakter belgesi olsun, iki yüzlülük son bulsun...

06 MAYIS 3 dakika, 3 saniye 3 dakika, 3 saniye.

Zayıf karakterli insanların, hayatlarını sürdürmek için kindar duygulara ihtiyacı vardır!!!

Aynen böyle yazmış bir yazar. Merak ettim bu kadar etkileyici kombinasyonda bir cümleyi kim kurmuş olabilir? acaba hangi iki yüzlülüklere maruz kaldı da bu kadar etkileyici ve can yakan bir sonuç ortaya koydu.

Dücane Cündioğlu isimli yazar ve felsefeci İstanbullu bir üstad. Verdiği felsefe dersleri için amacını ortaya koymuş ve insanın kendini keşfetmesi için oldukça cömert şu sözlerle tanımlamış.

"felsefe derslerinin amacı, biricik hakkı olan özgürlüğü kazanabilmesi için insan bilincinin yetkinleşmesine yardımcı olmaktır"

2011 yılında gazete de köşe yazarlığını bırakarak Büyükada da inzivaya çekilmiş elde ettiğim bilgilere göre. Üstadın hangi gazatede yazdığı, siyasi görüşü ve güncel yaşama bakışı beni hiç ilgilendirmiyor açıkcası, ben en başta yazdığım müthiş tespiti olan sözü 2019 yılında duymuş ve not defterime kaydetmiştim, ve bugünlerde yakın bildiğim insanların iki yüzlülükleriyle karşılaşınca hatırladım ve bu arada sözün sahibini aradım hepsi bu.

Tekrar dönelim bu söze...

Zayıf karakterli insanların, hayatlarını sürdürmek için kindar duygulara ihtiyacı vardır!!!

Evet altına imzamı atıyorum ve noktasına virgülüne kadar katılıyorum.

İnsanlar çıkar ve menfaatleri uğruna maalesef birden fazla karakter taşıyorlar, hayatın her alanında ihtiyaçları ortaya çıktığında ve menfaat elde edeceklerini anladıkları zaman çekinmeden gerçek olmayan sahte karakterlerini masanın tam ortasına bırakıyorlar. Buna bazen iş yerinizde bazen evinizde, bazen sokakta, yaşamın her anında ama her alanında denk gelebilirsiniz.

Bu kemirgenler bazen duygularınızı bazen ruhunuzu yer bitirir ve sizi huzursuz eder günün sonunda sizden elde edeceği menfaat kalmadığında hiçbir şey olmamış gibi arkalarına bile bakmadan çeker giderler tabi masayı toplamak yine size kalır.

Bazen bu sömürme süresi yıllar da alabilir çok kısa da olabilir ama süre dolduğunda sizin ruhunuz yorgun, içiniz buruk kalbiniz de kırık olacak. Ancak o karaktersizler ise hiçbir şey olmamış gibi hatta suçu bazen size bazen de başkalarına atarak bir başka menfaat kapısı aralamaya çalışacak.

Fakat ne varki siz artık eski siz değilsiniz ve sizi ne kadar aptal ve anlamaz görse de aslında herşeyin farkındaydınız ve hafızanız olan biteni bir bir kaydetti günü geldiğinde aynı sahne baştan başlayacak ve kayıtta bulunan senaryonun başrolünde bu defa siz olacaksınız.

Evet şimdi sessiz olun, içinize ağlamaya devam edin ve sabırla bekleyin asla kızmayın, unutmayın buna aslında siz sebep oldunuz ve bu fırsatı siz verdiniz. Emin olun o gün geldiğinde kendinizle gurur duyacaksınız ve herşey geçecek siz oyuna tekrar gireceksiniz ancak bu defa bir farkla! Artık sizin gözleriniz bir sensör aklınız veritabanı olacak ve herhangi bir ilişki kurmadan önce karşınızdaki insanın çipini okuyup karakterine karar vereceksiniz. Eğer hakediyorsa sizinle gelecek, etmiyorsa geride kalacak ve en önemlisi artık buna siz karar vereceksiniz.

Hayatınızı başkalarının hayatının bir parçası gibi yaşamayın siz varsanız onlar var, bu değerin sahibi olduğunuzu unutmayın...

YEŞIM GÖKTEPE

Monolog mu Hasan Bey?

04 HAZ 2021

YEŞIM GÖKTEPE

Tamda benim yaşanmışlıklarıma karşılık gelen ayna bir yazı olmuş bana göre karşımızdakini değiştirmeye çalışırken kendimizden alıp ona vererek onunla her anlamda eşitlenerek olması gereken uyumu yakalamaya çabalarken boşuna kürek çekiyoruz çünkü insanların değişmesinin mümkün olmadığını kabullenemiyoruz öğrenmemiz gereken tamda bu

04 HAZ 2021

PRIMA DONNA

bizim izin verdiğimiz sınırın, büyük payının ebeveynlerden kaynaklandığını düşünüyorum.
mesela çocuk küçük yaşta fiziksel, psikolojik şiddet gördüğünde kendini birey olarak savunup başka bir yere gidemiyor ve o şiddetin içinde zamanla düşünceleri de bulanıklaşmaya başlıyor.
karşımızdaki insanları tarttığımızda, umutla eksi yanlarını törpüleyebileceğimizi düşünüyoruz, yani değiştirmeye çalışıyoruz binevi.
aslında kendi eksiğimizi onarmaya kendimizi karşımızdakiyle tamir etmekteye çalışıyoruz.
ailevi problemlerini çözemeyen insanlar zayıf insanları çekmeye mahkumdur.

06 MAY 2021 Hasan ÇağlarDemet Adamhanoğlu

HASAN ÇAĞLAR

Şahane bir yorum.

06 MAY 2021 Prima Donna