Ciguli

24 ŞUBAT 3 dakika, 8 saniye 3 dakika, 8 saniye.

90'lı yılların Türkiyesi'nde Tele Vole kültürünün hakim olduğu yıllarda medya maymunu yapılmak istenen ve hatta yapılan, akordeonu elinden alınıp magazin kültürüne oyuncak edilen, simâsını ve mütevaziliğini hepimizin bildiği ama yaşamı hakkında hiçbir şey bilmediğimiz, dışlanmış, hor görülmüş, doğduğu ülkenin baskılarına maruz kalmış, kendi vatanında şaklabanlıklar yaptırdığımız, düğün çalgıcısı diye hakir gördüğümüz akordeon virtüözü Ciguli.

1957 yılında Bulgaristan Hasköy'de dünyaya geldi. Babasının adı Hüseyin'dir. Doğduğu yıllarda Bulgaristan'da uygulanan İslamî ve Türkçe adlara yönelik yasaklama ve baskı nedeniyle ailesi Ahmet adını kayıtlara geçirememiş olsa da kendi ismini aile içinde kullanmaya devam etmiştir.

Akordeonu çok hızlı ve kıvrak çaldığından ötürü, Bulgaristan'da o yıllarda çok popüler olan ve Sovyet AvtoVAZ firmasının ürettiği VAZ-2101 model sedan arabanın (daha çok bilinen adı ile Ciguli - Zhiguli) adıyla anılmaya başlandı. (Bu otomobil tıpkı Murat 124 gibi İtalyan Fiat 124'ün bir kopyasıydı).

Beş çocuklu bir ailenin çocuğu olan, 11 yaşından beri düğünlerde ve eğlence yerlerinde akordeon çalan Ciguli, hamallık yapan babasının 1972 yılında vefat etmesinden sonra ilkokul 7. sınıfa kadar okuyabilmiş ve ailesinin geçimini sağlamak amacıyla düğünlerde akordeon çalmaya başlamıştır. 1974'te eşi Ayten hanımla evlenmiş ve bu evliliğinden İbrahim ve Ferdi adında 2 oğlu olmuştur. Oğullarına bu isimleri vermesinin sebebi Ferdi Tayfur ve İbrahim Tatlıses hayranlığıdır. 1990 yılında Türkiye'nin sınır kapılarını açmasıyla ağabeyi ile Türkiye'ye gelmiş ve İstanbul'da uzun yıllar düğünlerde, Kumkapı'daki restoranlarda ve gazinolarda akordeon çalarak küçük çapta tanınmaya başlamıştır. 1991 yılında Çakıl Gazinosu'nda Hülya Avşar'a akordeon çalarak gazino hayatıyla tanışmıştır.

Ciguli Kumkapı meyhanelerinde çalışmaktayken dikkatleri üzerine çekmeye başlamış ve 1993 yılında bir albüm yapmış, ancak albümü beğenmediği için sahiplenmedi ve promosyon amaçlı klipte kadın rolüne girmesi istendiği için video klip de çekilmemiştir.

1998 yazında İzmir Fuarı'nda sahnede İbrahim Tatlıses ve Sibel Can'ın arkasında çaldı. İki sanatçının da sahne programı sırasında sergilediği renkli şovlarla adını müzik camiasında duyurdu.

1999 yılının Ocak ayında çıkardığı Binnaz adlı parçayla uzun süre gündemde kaldı. Daha sonra çıkarttığı albümler Binnaz albümü kadar meşhur olmadı. 

Aziz İzzet Binici ile 1998 yılında çekilen "Bizim Sokak" dizisinde rol aldı.

Ali Atay yönetmenliğinde çekilen Limonata filminde de rol almıştır. Bu film 24 Nisan 2015'te vizyona girmiştir.

Ayrıca sanatçı 2000 yılında 6. Kral TV Video Müzik Ödüllerinde En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı ödülüne layık görülmüştür.

Çıkış parçası olan Binnaz, Ciguli'nin klarnetçisi Gırnatacı Ahmet Babati'nin eşinin adıdır.

31 Ekim 2014 tarihinde Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da kalp rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede narkozun etkisinden çıkamayarak yaşamını yitirmiştir. Cenazesi, memleketi Hasköy'de toprağa verilmiştir.



Değerini öldükten sonra bildiğimiz bir sanatçıyı da buradan anarak en azından itibarını geri iade edelim. Işıklar yoldaşı olsun. 



EMRE GÜRSES

Yaşım gereği Ciguli denildiği zaman aklıma gülen bir yüz ifadesi geliyor . Yaşamını bilmek okumak çok şahane oldu . Kalemine sağlık Murat abi ..

24 ŞUB 2021 Murat Doğan

HASAN ÇAĞLAR

Benim aklıma da Binnaz geliyor :) çok enterasan zamanlardı. Mekanı cennet olsun.

24 ŞUB 2021 Murat Doğan

MURAT DOĞAN

Rica ederim Emrecim.

24 ŞUB 2021 Emre Gürses