AKIYORDU BU YAĞMUR AMA NEREYE

16 KASIM 55 saniye 55 saniye.

akıyordu bu yağmur ama nereye

kaburgalarımdan delercesine

sızlıyordu kalbim

aynı pikabın değişmeyen şarkılarıydık şimdi

hiç susmayan nakaratı birlikte söylüyorduk

yeni yetme kabadayıların sesi duyuluyordu mahalleden

biz şarkımızı dinliyorduk usanmadan

en başta olduğu gibi

elimizde kağıt kalem yoktu

duvar örülü mısralarım

bir bir kayboluyordu yüzünde

daha acınası tuvallerin üzerine bir bir dizmiştim kanlı portrelerimi

köşede manav kırmızı mayıs aylarını sarıyordu

bir içkiye tav olan serserilerdi onlar

bağışlayın beni

adlarınızı unutuyorum sürekli

akıyordu bu yağmur ama nereye


nice toprağı ezerken gömüyordum çimenleri ve çiçekleri

radyoda nutuk atan o serseri kimdi?

kimdi bana olup biteni hatırlatacak kadar namuslu?

ne yana başımı çevirsem seni görüyordum

ellerini tutmaya mecalim yok diyecek kadar yorgun ve bitkindim

ezan okunuyordu avluda

serserinin biri ölmüştür dedim

gözbebeklerin büyüdü o anda

nefret dolu çerçevede

kabadayılardan biridir dedin

içimden öpmek gelmişti seni

bizim serserilerdi birbirini pataklayan

ama sen çok güzel görünüyordun

akıyordu bu yağmur ama nereye

kaburgalarımdan delercesine

...